15 Kasım 2022 Salı

İtalya'dan Kısa Dönem ESC Hikayesi

 

 

Herkese merhaba !

  

    Ben Selim , bu yaz ilk ESC deneyimimi İtalya'da yaşadım, sizlere hikayemden bahsetmek istiyorum.

    19 Temmuz - 7 Eylül tarihleri arasında Norcia,İtalya'da Associazione Kora kapsamında gerçekleşen projede yer aldım. Bu projeyi ilk gördüğümde konusu ilgimi çekmişti. Zira Norcia, birkaç yıl önce gerçekleşen bir deprem yüzünden ağır hasar almış ve hala bazı kısımları inşaat altında olan bir yer. Buradaki insanlar ile çalışmak, hikayelerini dinlemek ve üretken bir yaz geçirmek istediğim için projeye başvurdum ve kabul aldım . Gençlik değişimlerine katıldığım için sürece aşinaydım ancak ESC prosedürleri biraz farklı, süreci yönetebilmek adına kendimi geliştirmem gerekti ve bundan dolayı memnunum. 

    Roma'ya vardıktan sonra projenin ilk haftasını geçireceğim Passignano Sul Trasimeno şehrine gitmek için yola koyuldum , burada 1 hafta boyunca proje için planlama yaptık ve eğitim aldık. Passignano'ya giderken Lazio ve Umbria bölgelerinden geçtim, İtalya'nın doğası bana yabancı gelmedi aksine Türkiye'yi anımsattı.

     Passignano'da geçen bir haftanın ardından asıl proje konumu olan Norcia'ya geçtik. Norcia dağların arasında bir şehir, oraya giderken dağların içinden geçen yolu takip ediyorsunuz. Yemyeşil bu yol beni her gelişimde büyüledi.

    Norcia'da benim görevim sosyal medya ile ilgilenmek ve Norcia sakinleriyle röportaj yaparak hikayelerini derlemek idi. İtalyanca bilmediğim için ve şehirdeki çoğu kişi İngilizce bilmediği için zorlandım ancak kısmı şekilde de olsa anlaşmayı başarabildiğim kişiler oldu. İtalyanca konuşmayı öğrendim diyemeyeceğim ancak anlamayı ve okumayı öğrendim, zorunda olduğunuz zaman öğreniyorsunuz.  


 
     

    Norcia küçük bir yer , İstanbul'un yoğunluğundan sonra alışmam zaman aldı ancak huzurlu ortamı insana iyi geliyor , özellikle gün batımını izlemek. Bu süreçte kendimi daha iyi tanıma imkanım oldu. Dönünce İstanbul'un yoğunluğuna alışmak zaman aldı, insan huzura alışıyor.

     

 

Boş olduğum dönemler de İtalya'yı dolaştım.  Roma, Floransa,Venedik, Napoli, Amalfi, Padova, Rimini, San Marino, Pisa, Siena gördüğüm yerlerden bazıları. İtalya'nın kendine has bir dokusu var . 


Avrupa'nın genel bir atmosferi var , gittiğiniz yerler birbirini anımsatıyor ancak İtalya kendine has bir ülke, Akdeniz havası var ve bu kültürle kaynaşmış. Akdeniz Bölgesi'nde yaşayan biri olarak bu durum bana yabancı gelmedi ancak Akdeniz kültürünün farklı bir boyutunu görmek beni çok etkiledi. 



    Bu proje sayesinde adaptasyon yeteneğimi geliştirdim, yeni beceriler edindim ve kendimle daha barışık bir kişi haline geldim. Kesinlikle farklı bir deneyim , 2 ay kısa bir süre gibi görünse de değil , oradaki hayata alışmanız ve üstüne düşünmeniz için yetecek bir süre. Bu deneyimi yaşamanızı tavsiye ediyorum. Umarım her şey dilediğiniz gibi olur ,  sağlıcakla kalın.

 

Arrivederci! 

 Selim Arda Tekin

23 Ağustos 2022 Salı

The Unique Experience: "MADE 4 YOUTH"

5th-12th June 2022 /  Tukums, Latvia


After a long break of face-to-face meetings, it was finally the time to take part in training course which we were looking forward to for a long time: MADE 4 YOUTH hosted by NGO “Pasaules kultūru telpa Tukumā”. 

The training course  focused on the improvement of the decision-making process in Youth; during this training the participants learned about new methods of decision making, project management, strategy, strategic thinking, leadership and entrepreneurship. The training hosted 24 participants from 8 different countries (Latvia, Portugal, Turkey, Italy, France, Spain, Slovakia and Cyprus) in Tukums (LATVIA).


                              

Among the given training content through non-formal activities which took place in the first days of the project, the participants then were given the space to present their own ideas about decision making by simulation games, drama and non-formal presentations. The working groups were organized as taking into consideration the nationality, gender and age diversity among the partipants.

One of the things which made "MADE 4 YOUTH" a unique training was for no noubt the venue and the outdoor activities. The organizing team managed to take all participants for biking through the "Ķemeri National Park" which is located in west of the city of JūrmalaLatvia







Thanks to this activity, participants had an extra chance to explore the nature of the region as well as getting to know local life and meeting local residents and culture. 

The training went on with non-formal activities dedicated to the main topic. The participants / Youth workers were given various tools and methods, by using multicultural dialogue, multidimensional theories, empiric data and non-formal education to then be applied to their youth and communities. 






The participants while getting to know Tukums city better, they were invited to visit an old coffee factory which is used as a cultural meeting point, hosting events and concerts. We were lucky to attend there a "Talent Evening" hosted by Radi Tukkumagi as some of the participants showed their own singing talents. 

The long story short, MADE 4 YOUTH was a spectacular chance for all of us to learn more about methodologies for decision making, non-formal education, getting to know Latvia and more importantly another chance for new friendships and partnerships for future cooperation.



A big thanks to “Pasaules kultūru telpa Tukumā”, trainers, local people of Tukums, guides who took us around the Latvian nature, people working at the venue and of course all participants that we met!


Until next!  


17 Eylül 2020 Perşembe

Forever Young! Training Course under Erasmus+ Programme.

 


We are Forever Young!








            As TREX-EVS youth organization, we had taken part in a training course  named “Forever Young” which combines the topics of dialogue of generations and life-long learning among the youth workers.


                             


       It took place in North-East of the European Union in Daugavpils, Latvia in mid January 2020 (incl. travel days). It brought together 32 participants from Austria, Greece, Italy, Latvia, Poland, Portugal, Romania, Serbia, Sweden, Turkey.
The project aimed to create a favorable atmosphere for bringing together young, as well as more mature youth workers for inspiring and learning among the generations for a more balanced - experienced, professional and modern – work with young people with fewer opportunities.
The methods were discussions, story-telling, case-studies, workshops, method exchanges, idea brainstorms and other non-formal education methods, including various inspiring study-visits.
 
                                



The outputs of the projects are:
·        7 new Non-formal Education tools were created and shared in on Salto tool-box;
·        6 new project ideas were created;
·       
further partnerships were discussed and cooperation agreements made;


                

The project Forever Young was financed with the support of European Commission’s “Erasmus+: Youth in Action” administered in Latvia by the Agency for International Programs for Youth. This publication reflects only the author’s views, and the Commission cannot be held responsible for any use which may be made of the information contained there in.


17 Şubat 2020 Pazartesi

Forever Young! Trex-EVS Gençlerle Letonya'daydı!






Eski Avrupa Gönüllü Hizmeti Gönüllüleri Gençlik Derneği, daha yaygın bilinen ismimizle Trex-EVS olarak gençlik fırsatlarını yaygınlaştırmaya ve AB destekli projelerde yer almaya devam ediyoruz. Özellikle Erasmus+ programı kapsamında geliştirdiğimiz yeni ortaklıklarla gençlik değişimi, eğitim kursu ve ESC (Eski adıyla EVS) bünyesindeki hareketliliklere zaman zaman ortaklık geliştirmek için gençlerle birlikte katıldığımız da oluyor.



17 Eylül 2019 Salı

8 Eylül 2019 Pazar

Katılımcılar Anlatıyor: Portekiz'de Gençlik Değişimi!


Merhaba!

TREX-EVS olarak gençlerin uluslarası faaliyetlere katılımını desteklemeye devam ediyoruz. Bu defa da sizlere ev sahipliği Portekizli ortağımız "Check-IN Association'' tarafından yapılan "HEY - Heritage for the European Youth" isimli Erasmus+ Gençlik Değişimi projesinden bahsetmek istiyoruz;






Gençlik değişimine ilişkin vize, yolculuk ve diğer hazırlık sürecini başarıyla tamamlayan gençlerimizden izlenimlerini bizlerle paylaşmalarını istemiştik. Böylece bu ve benzeri projelere katılmak isteyen yeni adaylara da yol gösterici ve bilgilendirici bir yazı olmasını ümit ediyoruz. Çok uzatmadan sözü gençlere bırakalım:)

( Katılımcı görüşleri müdahale edilmeden doğrudan paylaşılmaktadır)




Furkan:

Öncesinde ilk yurtdışı deneyimim olduğu için heyecanlıydım, bir bilinmeze gidiyordum. Projenin yapıldığı yer olan Alcoutim'e geldiğimizde birbirinden sıcakkanlı ve yardımsever insanlar karşıladı bizleri. Projenin programı gereği müzik, tiyatro, dans gibi gruplara ayrıldık. Ben tiyatro grubundaydım, ilk günlerde biraz gergindim daha önce tiyatro deneyimlerim olmuştu ama ilk defa tamamen görsel içerikli, sözsüz, fiziksel bir tiyatro yapacaktım. Görme engelimden dolayı grupta yapılacak çalışmalara katılma konusunda kendim için bu kadar kısa sürede bi alternatif çözüm yolu bulabilir miyim diye kendi kendime düşünürken, yapılan her yeni çalışmaya benim de dahil olabilmem için gayet çözüm odaklı yaklaşan, pratik düşünen pek çok kıymetli insan buldum etrafımda. O kıymetli arkadaşlarımın beni adapte etmek için gösterdikleri çaba bana da yeni şeyler deneme konusunda cesaret verdi. Farklı farklı ülkelerden birbirinden değerli, sıcak kanlı arkadaşlar edinip onlarla sabahlara kadar sohbet etmek dans edip eğlenmek, Juggling deneyimlemek, birçok akrobatik hareket üzerinde çalışmak, İspanya’ya kanoyla gidip gelmek, hayatımda ilk kez voleybol oynamam... İyiki yaşamışım dediğim anılar bunlar. Bana çelınçlarla dolu bir on gün yaşama fırsatı verdiğiniz ve kendimi daha çok keşfetmemi sağladığınız için teşekkür ederim. Herkese böyle bir projeye katılarak, hayata daha geniş açılardan bakmak için, farklı kültürlerden insanlarla tanışıp benzerliklerimizin ve zenginliklerimiz olan farklılıklarımızın farkına varmalarını tavsiye ederim. Sevgiler ve herkese bol çözüm odaklı düşünmeli günler. 




Mert :

Merhaba 😊 Ben Mert Omay.
Portekiz projesi katılımcılarından biriyim. Öncelikle harika bir proje geçirdik bunu söylemeliyim. Kesinlikle çok eğlenceli ve benim için ilklerle doluydu. İlk defa kamp yaptım, ilk defa kano yaptım, hayatımda hiç yakından görmediğim enstrümanlar çalmayı öğrendim 😊 11 ülkeden arkadaşlar edindim ve hepsi de gerçekten proje sonunda ayrılmaktan dolayı çok üzüldüğüm insanlar oldular. Workshop zamanları harikaydı. Hayallerimden birisi grup halinde müzik yapmaktı. Bu yüzden müzik workshopunu seçtim ve 10 gün boyunca aralıksız çalıp söyledim 😊 Bir de üstüne proje sonunda kendi hazırladığımız el emeği sahnemizde performans sergiledik, daha ne olsun. Bu projenin bana kattığı iki büyük kazanım oldu. Birincisi farklı ülkelerden arkadaşlar edinmek ve onların kültürlerini tanımak, ikincisi ise kesinlikle yabancı dil. Çok iyi İngilizce bildiğimi söyleyemem. Bu nedenle bu projede ana odağım bildiğim kadarıyla yabancı dilimi sınamak ve geliştirmek oldu. Bu konuda epey bir ilerleme kaydettiğimi söyleyebilirim. 10 gün bile olsa o 10 günün sonunda konuşurken çok daha cesur ve rahattım. Tüm bu fırsatlardan dolayı TREX ailesine çok teşekkür ederim.
Obrigado amigos 😊



Helin :

İlk gençlik değişimi projemdi. Böyle şahane zaman geçireceğimi söyleseydiler, abartıyorsunuz derdim. İnsan her an yeni bir şey öğrenir mi? Ben her anımı dolu dolu geçirdim. Her anımda yeni bir şey öğrendim. Bana kendimi çok şanslı hissettirdi bu program. Şanslı hissetmemin bir diğer sebebi, organizatörlerin bize ve isteklerimize gerçekten önem vermesi. Gün sonu aldıkları değerlendirme raporlarını bu kadar hızlı inceleyen ve hepsini tek tek dikkate alan bir organizatör daha görmedim. Bana çok güzel 10 gün yaşattıkları için çok ama çok teşekkür ederim 🌺




Hasret :

Hayatımdaki ilk yurtdışı deneyimim olduğunu belirterek ve devamının gelmesini dileyerek başlıyorum yazıma. İlk iki gün Lizbon'da geçirmek biraz zorlu idi. Bütün maddi sorumlulukları üstlenerek hiç bilmediğim bir yerde iki günlük bir yaşam zor ve keyifliydi. Yaşamını İstanbul a benzettiğim bir şehir olduğu için aşırı bir şaşkınlık vermedi aslında ama farklı insanlarla iletişimde olmak tarihi mekanlar görmek beni heyecanlandirmisti. İki günün sonunda Alcoutim'e geçtiğimizde Portekiz'de olduğumu daha fazla hissettim. Oranın yerel halkını ve yaşam tarzlarını görmek güzeldi. Alcoutim'in doğası bana çok iyi geldi. Orada birçok ülkeden gelen insanların ilgisi ve yaklaşımlari çok samimiydi. 10 günlük proje boyunca yaptığımız etkinlikler ve workshoplar çok verimli geçti. Müzik alanında katildigim derslerde yaratıcı şeyler öğrendim. Yaptığımız gösterileri ve çıkan ürünleri çok başarılı buldum. Normalde de müzikle çok alakalı bir insan olduğum için oradaki insanlarla iletişim yollarımdan biri de müzik oldu. Günün neredeyse her saati gerçekleştirilen etkinliklerden en sevdiğim kano idi. Hayatımda ilk defa kanoya binmek hele ki bunu Portekiz-İspanya sınırındaki bir nehirde gerceklestirmek gerçekten çok keyifliydi. Bütün kazanımlarıma genel olarak bakacak olursam en etkilisi insanların sıcak yaklaşımı sayesinde İngilizce'yle olan kavgamda galip gelmemdir. Dilimi çok iyi geliştirdim. Bana büyük katkıları oldu. Orada tanıştığım kişilerle hala görüşüyor olmak çok güzel , umarım başka projelerde yeni insanların yanı sıra oradaki arkadaşlıklarımi tekrar yaşamak ve gerçek hayatta devam ettirmek isterim. Yeni projelerde yeni insanlarla görüşmek üzere. Sevgiler 😊



Ömer :

Erasmus+ ile ilk kez bu projeyle tanışmadım ama bu ilk gençlik değişimi projemdi. Bu projede takım lideriydim bu nedenle sadece kendim değil diğer katılımcıların da birtakım lojistik problemlerinden ben sorumluydum. Projeye 2 gün önce gidip Lizbon’u keşfettik. Lizbon’un mimarisi, yaşam tarzı, kültür ve sanat yaşamı beni çok etkiledi. Dolu dolu geçen iki günden sonra Portekiz’le İspanya’yı bir nehirin ayırdığı, sınırda Alcoutim adında küçük bir kasabaya gittik. Kasaba kalesi, nehri, sahili ile ilham verici bi yerdi. Kasabada sürekli festivaller ve konserler oluyordu. Gezginlerin sürekli geldiği bir yerdi.  10 gün boyunca seçtiğimiz atölye’lere katıldık. Ben dans atölyesine katıldım. Çağdaş dans, felsefesi ve yoga ile ilgili çalışmalar yaptık. Dans atölyesi bana vücudumu nasıl kullanacağımı, duygularımı hareketlerle nasıl ifade edeceğimi öğretti. İçimizdekileri dışarı aktarmanın bir yolu olarak çağdaş dans yaptık. Çok yaratıcı kareografiler ortaya çıkardık. Tüm atölyeler projenin son günü Alcoutim kalesinde gösteri düzenledi ve bu gösteriye şehirde yaşayanlar da katıldı. Çok güzel bir gösteri oldu. Proje boyunca 11 ülkeden gelen katılımcılarla çok iyi diyaloglar geliştirdik. Birsürü arkadaşlıklar kurduk. Benim için unutulmaz bir deneyimdi. TREX ailesinin bir parçası olduğum için çok mutluyum. Bu proje ye katılma fırsatını sunduğu için TREX’e çok teşekkür ederim.



Bloğumuzu takipte kalın!

Sevgilerle





12 Ekim 2017 Perşembe

What is There Beyond the Border?



This is a short story of breaking the stereotypes...


             In August 2017, we took the chance to go to Armenia for the first time in our lives, thanks to “Beyond Borders Project of Hrant Dink Foundation. As we were really excited to see what is beyond the border, we also had a lot of questions in our minds; Why a country so close to us, is actually still so far? Could we contribute a bit to make it closer? Would we have any problems there? Etc..
Well, short time after our arrival, questions were already started to be answered. When we were welcomed by a smiling border police woman, we already felt that our fears – even though we didn’t have many- weren’t really useful. After settling down in our hostel, the next morning we started to discover Yerevan first. Instead of explaining all the trip, we preferred to make an “amateur” movie, hoping to make people understand, it is not an unknown place beyond the borders, see it yourself!